DEM Parti Eş Genel Başkanları soruları yanıtladı: ‘Erdoğan, Esad’la görüşsün PYD ile de görüşsün’

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İlke TV’nin canlı yayında, gazeteciler Dilek Can Odabaş, Hakkı Özdal, Candan Yıldız ve İbrahim Varlı’nın sorularını yanıtladı.

İstanbul’un Kartal ilçesinde, Hakkari Belediyesi’ne kayyım atanmasına karşı mitin yapacaklarını söyleyen Tülay Hatimoğulları, “Kayyım politikası seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldıran bir siyasettir. Kayyım DEM Parti belediyelerine atanıyor ama öyle bir hale geldi ki, üniversitelere kayyım atanıyor, şirketlere atanıyor. Kendileri gibi olmayan herkese kayyım atanabilecek bir düzen kurdular. Kayyım herkesin problemidir. Herkesi yarın yapacağımız mitingimize bekliyoruz. Talebimiz seçme seçilme hakkına saygı duyulması. Yargı kararı olmadan kayyım atanmasını kabul etmiyoruz. Vali görevine dönmelidir, Hakkari Belediye Meclisi’nin seçtiği Viyan Tekçe’nin belediye başkanı olarak kabul edilmeli. Mitingden sonra Türkiye’nin her yerinden Hakkari’ye yürüyüşümüz başlayacak ve herkesi bu yürüyüşe katılmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

‘HAKKARİ ÖZEL OLARAK SEÇİLDİ’

Tuncer Bakırhan da “İki dönem kayyım atadılar, kayyımlar yönetemedi bu sistem çöktü. 31 Mart’ta ortaya çıkan sonuç kayyımlara gösterilen tepkiydi. Kayyıma yönelik tepkiyle aynı zamanda iktidar büyük metropolleri kaybetti. Hakkari özel olarak seçildi. Oraya çok ciddi oranda kaçak seçmen taşıdılar. Para, baskı, zor ve bürokrasiye rağmen Hakkari halkı kendi partisini tercih ettiler. Ayrıca Hakkari sınır bölgesi kriminal işleri orada döndürmek istiyorlar. Biz bunu kabul etmeyeceğiz, sandık sonuçlarına herkesi saygı göstermeye davet ediyoruz” dedi.

‘BAKANIN DEĞİŞMESİ POLİTİKA DEĞİŞTİRMEDİ’

İçişleri Bakanı olmasının ardından Ali Yerlikaya ya da hükümetle temaslarının olup olmadığına dair soruya Hatimoğulları, “İçişleri Bakanının değişmesi politika değiştirmedi. Erdoğan’ın tutumu ve MHP’nin kayyım talebi bu konuda etkili oluyor. İki dönem el koydukları belediyelerin mali kaynaklarını yandaşlarına peşkeş çektiler. Ama AKP bölgede tabela partisine döndü bunun hesabını yapacağı yerde aynı yanlışta ısrar ediyor. Anayasa tartışması yapacaksanız, halkın iradesine saygı duyacaksınız. Halkın iradesini tanımadan hangi anayasal düzenlemeden bahsedeceksiniz” yanıtını verdi.

‘TASARRUF PAKETİ EMEKÇİNİN CEBİNDEKİNİ ALMA PAKETİDİR’

Yeni vergi düzenlenmesi ve ekonomiyle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bakırhan, “Tasarruf paketi, emekçinin cebindeki 3-5 kuruşu alma paketidir, yoksullaşma paketidir. Tasarruf sadece emekçiye var. Kamu ihalesi alan 44 firma var, bunlardan 37 firma vergi ödemiyor. Eski İçişleri Bakanı vergi vermiyor. Böyle tasarruf olmaz, tasarruf çok kazanandan çok az kazanandan az alan bir düzenlemeyle olur. Vergi ekmeğe, makarnaya var. Bir enkaz yarattınız bunun altında kalmayacağız. Ya bu enkazı kaldırırsınız ya da çekip giderseniz. Buna karşı sorun yaşayan halklarımızla, toplumla buluşacağız. AKP döneminde 13 milyon icra dosyası var ama Hazine Bakanı başardık diyor. 13 milyon icra dosyasını sorun olarak görmeyen bir iktidarın istifa etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

‘BU REJİM DEĞİŞMEDEN BİR YUMUŞAMA NASIL OLACAK, ERDOĞAN’IN ÇİZDİĞİ ÇERÇEVEYE SIKIŞMAYACAĞIZ’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki görüşmelere dair “Normalleşme DEM Parti olmadan olur mu?” sorusuna yanıt veren Tülay Hatimoğulları, “Erdoğan normalleşmeden ne kastettiğini ‘muhalefet normalleşmelidir’ sözleriyle itiraf etti. Bu rejim değişmeden bir yumuşama nasıl olacak? Erdoğan’ın çizdiği çerçeveye sıkışmayacağız. Muhalefet geçmişte olduğu gibi, Yenikapı’daki gibi bir muhalefet olursa herkese geçmiş olsun. Sarayın bizim çekmek istediği çerçeveye sıkışmamalıyız. Gri liste nedeniyle Hazine Bakanı’nı kahraman ilan ettiler? Türkiye niye gri listeye girdi. IŞİD ve El Nusra ile yürütülen kara para nedeniyle alındı. Türkiye bu iktidar döneminde kara para cennetine dönüştü. Açlığa yoksulluğa ve yarattıkları haksızlığa karşı ekmek ve adalet kampanyamızın startını çok yakında vereceğiz. DEM Parti işçinin emekçinin yoksullun hakkını programatik olarak savunan tek partidir. Ekmek ve adalet kavgasını birlikte vereceğiz” dedi.

‘ESAD’LA DA KARDEŞ OLSUN PYD İLE DE OLSUN’

“Normalleşmeden ‘muhalefet etmeyin’i anlıyor iktidar. Ne yapsın muhalefet?” diyen Bakırhan, şunları söyledi:

“AKP’nin kurduğu ittifak her anlamda normalleşmeye kapalıdır. Türkiye toplumu normalleşme, demokratik adımların atılmasını istiyor. Ama iktidar blokuyla bu çok zayıf. Bir gün Erdoğan konuşuyor, ertesi gün Bahçeli rotayı çiziyor. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere bunu toplumla paylaşması gerekiyor. Normal bir durum yok ama bu iktidarla olmayacak. İşte İran’la görüşülüyor, Suriye ile böyle bir niyet var. Bunlar olmasın demiyoruz aksini savunuyoruz. Görüşme olsun, ama bu görüşmeye karşı Kürt’ün olmadığı, taleplerinin bastırıldığı bir görüşme olmasın. Erdoğan, Esad ile görüşsün PYD ile de görüşsün. Geçmişte bunu yaptılar. PYD ile defalarca görüştü, Salih Müslim, Asya Abdullah geldi, devlet ekranı karşıladı ne güzeldi. Doğrusu budur. Suriye ile düşmanlık yerine Suriye’nin geleceğine Suriye halkları karar versin. Esad’la da kardeş olsun, PYD ile de olsun. Esad’a el uzatılırken Kürtlerin haklarının inkarı üzerine yürütülüyor. Bir normalleşmeye ihtiyaç var hem içeride hem dışarıda ama bu zihniyetle olmaz.”

‘SİNAN ATEŞ DAVASI ÇÖZÜLMELİ, TEHDİT EDİLEN AYŞE ATEŞ KORUNMALI’

Yeni anayasa tartışmalarını değerlendiren Hatimoğulları, “Bu iktidar anayasa yapabilir ama demokratik bir anayasa yapamaz. Ama Erdoğan çok ısrarcı çünkü 50+1’i, 40+1’e çekmek istiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başa bela oldu. Bu rejimin kökten değişmesi gerekiyor. Demokratik bir anayasayı en çok isteyen biziz. Çünkü tarih boyunca DEM Parti ve bileşenleri en büyük acıları yaşadılar. Demokratik anayasa için yol temizliğine ihtiyaç var. Kayyım rejiminden vazgeçilecek. Gezi ve Kobani kumpas davasındaki herkes beraat etmelidir, yargı iktidarın koltuk değneği olmaktan çıkarılmalıdır. Kürt sorununda barışçıl demokratik yollarla çözümü için adım atılmalıdır. Yoksulluğun çözülmesi için adım atılmalıdır. Hukuku ekonomiden ayıramazsınız. Sinan Ateş davası AKP ve MHP arasında düelloya dönmüştür. Sinan Ateş davası çözülmelidir oysa şimdi Ayşe Ateş tehdit ediliyor. Bu kabul edilemez, Ayşe Ateş korunmalıdır” şeklinde konuştu.

‘SEÇİME EN HAZIRLIKLI PARTİ BİZİZ’

Erken seçime tartışmaları hakkında konuşan Tuncer Bakırhan “Seçime en hazırlıklı parti biziz. Bütün örgütümüz ayakta. Zamanında ya da erken yapılacak bir seçimde iktidarın değişmesini bekliyorum. Her anlamda kötü bir yönetim var. AKP sonucunu kestirebilse muhalefetten önce seçimi sahaya sürebilir. Mevcut şartlar Türkiye’nin böyle gitmeyeceğini gösteriyor. Seçimler zamanında olmayacak biz seçime hazırız” dedi.

(HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir